Terapi süreci duyusal işlemeyi geliştirir ve duyusal olan hassasiyeti azaltır. Kişinin spesifik şikayetlerini rahatlatmak için ihtiyacı doğrultusunda duyusal aktiviteler içerisinde bulunmasını sağlanır. Daha önce hiç yükseklik, dokunma veya hareketi rahatlıkla deneyimlememiş yetişkinler, bu aktiviteler sırasında çok daha başarılı ve rahat olabilirler.
Duyusal işleme ve duyu sistemleri hakkında eğitim, kişinin kendi duyusal işlem farklılıklarının öğrenmeyi, ilişkileri ve sosyal katılımı nasıl etkilediğine dair kişisel içgörüye katkıda bulunabilir. Bu anlayış, SPD’nin (Duyusal İşlemleme Bozukluğu) yetişkinin günlük yaşamı üzerindeki olumsuz etkisini değiştiren duyusal temelli farklılıklara uyum sağlayabilmesi için bir temel oluşturur.
Her yaş grubundan birey hayatlarının bir noktasında etraflarındaki insanlar gibi bazı şeyleri tolere edemediklerini, duygu durumunu etkileyen birçok aktivitenin olduğunu fark edebilir. Bu kişiler profesyonel yaşantılarında başarıya ulaşmış bile olsalar bazı noktalarda zorlandıklarını dile getirebilirler. Günlük yaşam aktivitelerinden bazılarını gerçekleştirmekte zorlanabilirler örneğin araba kullanmak, alışveriş merkezi gibi kalabalık ortamlarda kendini iyi hissetmek, yeme bozuklukları, uyku problemleri ve bunlar gibi birçok alanda zorluk yaşıyor olabilirler. Özellikle dokunma ve sese karşı olumsuz bir tepki ve bazen vestibüler duyuya karşı düşük bir eşik (hareketten rahatsızlık/yükseklik korkusu) atipik kişisel ilişkilere ve spontan yaşamda mutsuzluğa neden olabilir. Yaşam partnerleri öfke sorunlarından, bireylerin empati kurma ve başkalarını anlama kapasitelerindeki zorluktan, yetişkinlerin alan ihtiyacını anlamadıklarından şikâyet edebilirler.
Duyu ve duygu geri döndürülemez bir şekilde bağlantılıdır, bu nedenle önemli duyusal sorunları olan yetişkinlerin çoğu, duygusal olarak anormal davranışları içeren başa çıkma stratejileri geliştirmiştir. Bu stratejiler belirli durumlardan ve insanlardan uzak durmaya neden olabilir. Zorlandığı ve hassasiyeti olduğu durumlarla karşılaştığında öfkelenme ya da saldırganlaşan bir tutuma geçmelerini tetikleyebilir. Kişinin duyusal zorluklarına uygun tasarlanmış yetişkin duyu bütünleme seansları, psikolojik yaklaşımların bir kombinasyonu olarak uygulanmaktadır.
Aslında mizaç ya da kişilik olarak adlandırılmış birçok duyusal zorluk nedeniyle hayatın normal akışına kendini bırakamamış yetişkin için duyu bütünleme kendisi yapacağı en iyi yardım şeklidir. Çünkü sinir sistemi her yaşta yeniden yapılanma ve değişime uygundur. Yeter ki sistemin ihtiyaçlarını doğru anlayıp doğru şekilde karşılayalım.