Her gün çevremizi deneyimler ve çevremizden gelen duyusal bilgileri yorumlarız. Bu bilgilerin geldiği duyular: görme, işitme, dokunma, tat, koku, denge ve hareket duyusu (vestibüler duyu), ve kas ile eklem duyusu (propriosepsiyon). Denge ve hareket duyumuz uzay boşluğunda nerede olduğumuzu ve başımızın yerçekimine göre nerede olduğunu bilmemizi sağlarken; kas ve eklem duyumuz ise bize ne kadar kuvvet uyguladığımızı ve vücut uzuvlarımızın vücudumuza göre nerede olduğunu bilmemizi sağlar. Bütün bu duyular bize kendi vücudumuz ve çevremiz hakkında bilgi sağlar. Beynimizin gelen duyusal bilgileri düzenlediği ve yorumladığı bu sürece Duyu Bütünleme denmektedir.
Çocukların çoğunda duyu bütünleme tipik çocukluk deneyimleri ile gelişir. Çocuklar bu duyusal deneyimler ile gelen duyusal girdiyi yorumlama, ayarlama ve uygun cevap oluşturmayı geliştirirler. Örneğin çocuklar; koşma, sallanma ve yuvarlanma gibi aktiviteler ile vücutlarının uzaydaki konumu hakkında bilgi kazanırlar.
Bu kazanım ve bilgi onların dünyada güvenli bir şekilde gezinmelerine yardımcı olur. Örneğin; yolun karşı tarafına güvenli bir şekilde geçmek. Bununla birlikte bazı çocukların duyusal bilgiyi düzenleme becerisi olması gerektiği gibi gelişmeyebilir. Bunun sonucu olarak; oyun, giyinme, yemek yeme ve sakin kalabilme gibi günlük yaşamlarında zorluklar ortaya çıkabilir. Bu durum çocukta duyu bütünleme ile ilgili problemler olduğunu gösterir. Bu problem sıklıkla duyu bütünleme bozukluğu ya da duyusal işlemleme bozukluğu olarak tanımlanır